5 Ocak 2015 Pazartesi

metrobüse binme kılavuzu

kaldırımda kapının denk geleceği bölgeyi iyi ayarlamak lazım ama yeterli değil. kafalarımız sola dönük sıradaki otobüsün gelişini kesiyoruz. yanımdakileri iyi kollamam lazım. sağımda çelimsiz bir kadın var o kolay lokma, ona baskı yapıp, böğrüne ufak bir dirsek hamlesiyle sol tarafından giriş yapmak en mantıklısı. göz ucumla solumdaki  amcanın, şemsiyesinin ucunu sol bacağıma doğru, beni yavaşlatmak üzere uzattığını farkediyorum. ayağımı normalden bir 20 santim daha yukarı kaldırmam gerekecek demektir bu da. arkamdaki sırık muhtemelen boyunun avantajını kullanacak. beni sırtımdan itip, üstümden atlamayı düşünüyor olmalı. o itmeden yarım takla atıp sahanlığı geçmeli, körüğün başındaki tekli koltuğa önce çantamı atıp, akabinde kendi kıçımı yerleştirmeliyim. otobüs de gelemedi gitti. bizim kapı önü yoğunluğu artmaya başladı. ağzında ciklet, kulaklığıyla dünyayı umursamayan görüntüsü, kapı önü sırasını beşleyen kıza gözüm takılıyor. bu tipleme en tehlikelisi. bunların yüksek volümden kulaklar sağırlaştığı için vücutları da darbelere psikolojik hissizleşiyor. omuz atsan, sırtlarındaki komando çantası da darbeyi yarı yarıya azaltığı için etkili olmaz. koç başıyla vurman lazım. ayaklarımı iyice iki yana açıyorum. kollarımı hafif dirsekten büküp, yumruklarımı sıktım. nefesimi kontrollü alıp verirken otobüsün slow motion yaklaştığını farkediyorum. herkes gergin hissediyorum. otobüs şöförüyle göz göze geliyoruz, sırıtıyor pis pis. domuz herif sanırsın airbus pilotu. kapıyı 5 santim kaydırırsa kapının ortasındaki korkuluğa denk gelme olasılığım var ki, bu ciddi anlamda sahanlıkdaki en az 5 koltuğu kaybetmek demek. çocukken sınıfa koku bombası attığımız dönemler aklıma geliyor. dersten kaytarmak için ampülü sınıfta patladırdık öyle bir koku salardı ki bütün okul bahçeye boşalmak zorunda kalırdı. osursam aynı etki olur mu acaba ya? yanaşamadı bu şöför de. lodoslu havada iskeleye yanaşamayan acemi laz kaptandan sonra, ya bu da acemiyse? ya kapıyı kaldırımdaki bölgeye denk getiremeyip ıskalarsa. akbili yediririm yemin ediyorum. bu kadar gerilimin sonunda amcaya bakıyorum, koçan gibi maşallah. daha sakin olmam lazım. ahanda durdu, kapı açılıyor. amca da şemsiyeyi açtı kafadan 3 kişiyi blokladı. arka ve ön kapıdan binenler kurşun hızında sağlı sollu birbirlerine omuz atarak otobüs içinde koşturuyorlar. komando çantalı, kulaklıklı kız ağzındaki cikleti yere attı. ona basmamak için ayağımı yana atınca 2 kişiden darbe yiyip önüme geçmelerini engelleyemedim. arka 4 lüde bir yer gördüm. cılız kadının omuz darbesini iyi karşılayıp uçarak arka 4lüye ulaştım. tam oturacakken kadının teki pazar çantasını sandalyenin üzerine koyup ''melahat gel yer tuttum saa gııız'' diye böğürdü. ulan noluyo? yine ayakta kaldım. arka kapıdan inip bir sonraki otobüsü beklemeye koyuldum. şu soldaki cüce zayıf halka gibi. onun yanına yerleştim sıradaki otobüsü bekliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder