
zaten bu kadar osmanlı sevgisi varken darphanede tekrardan '40 parayı' bassalar şaşmam. turistler için çok zor durum oluyordur muhtemelen. düşünsenize; sorduğu hiç bir ürünün fiyatının karşılığı doğru telaffuz edilmiyor. kafa karışıklığını müteakip koca koca müzelerde bile giriş ücreti türkçe 2 lira, ecnebi dilde 2 euro olarak geçiyor. yeminli tercüman parasını çıkarıyorlar herhalde.
modaya baksan vintage çok trendy son dönemlerde. 2. el eski dönem kıyafet satan dükkanlara rağbet hayli yüksek. yuvarlak gözlükler, kadife bol paça pantolonlar, deri blazer ceketler, çarliston dönemi püsküllü etekler ne ararsan var. fiyatları da uygun sayılmaz. yurtdışında gittiğim 2. el kıyafet dükkanlarıyla karşılaştırıyorum da burdakiler sosyetik kapsamına girmiş gibi duruyor.

siyaseten, ülkenin yarısının da, osmanlı döneminin özlemini çektiğini varsayarsak, baştaki sorumun cevabı şekillenmiş gibi duruyor. bit pazarlarını her zaman sevmişimdir. her an hiç ummadığınız, almayı düşünmediğiniz bir obje sizi heyecanlandırabilir. daha önceden hangi konağın veya evin, bir köşesini süslemiş olan o obje sizin evinize konuk olacaktır artık, ne güzel di mi?dokunursunuz, evirir çevirir incelersiniz. sizin içindir bu parça sanki. özeldir, nadidedir, ve tarih kokuyordur. alırsınız ve içinizde tarif edemediğiniz bir duyguyla evin yolunu tutarsınız. kıssadan hisse; bit pazarlarına nur yağıyor mu yağmıyor mu bilmiyorum ama ben böyle bir alışverişten döndüğümde içime nur yağmış gibi hissediyorum. ya sizce?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder