Yaşım 9 bilemedin 10
olmalı. Kızıltoprakta oturuyoruz. Alt katımıza zamanın oturaklı generallerinden
Cemal Madanoğlu ve zevcesi taşındı. İhtilal yapmak için birikiminiz var mı?
sorusuna: "ihtilal için birikim değil taşak gerekir. o da ben de var!"
dediği rivayet olunan general hani. Tabii o yaşlarda bunlardan bihaber olan bir
çocuk olarak beni tek ilgilendiren, alt katımıza taşınan komşularımıza yardımcı
olmaktı. O zaman çocuk olmak demek sadece mahallede top koşturup, evcilik
oynayan kız çocuklarının oyunlarına dalıp, doktorculuk oynamayı teklif etmek
değildi. Herkes birbirini tanırdı. Yapılan yemekler de komşular arası
tabak değiş tokuşlarını müteakip, kapı önlerinde ayak üstü sohbetlere değin
uzanırdı. Yeni taşınan komşularımıza taşıyabildiğim eşyaları evlerine bırakmamı
söyledikleri bölgelere koyarak yardım ettim. Muhtemelen ağır olmayan eşyaların
benim tarafımdan taşınmasına hiç ihtiyaçları olmayan bu insanlar, sadece benim
şevkimin kırılmaması için ufak tefek görevler vermişlerdi. Bunun sonucunda da evin
hanımı 2,5 lira vererek beni ödüllendirmek istedi, her ne kadar almak istemesem
de parayı zorla cebime soktu. Akşam anneme bu olayı anlattığımda yardım etmekle
doğru bir hareket yaptığımı ama asla o parayı almamam gerektiğini söyledi.
Elimden tutup alt kata Cemal bey'in dairesine doğru yollandık. Kapıyı açan
kadıncağız beni annemle karşısında görünce, annem önce parayı verip zaten benim
karşılıksız bu yardımı yapmam gerektiğini söyleyip, karşılıklı hoş beşten sonra
sevgi ve saygıyla ordan ayrıldık. Tam ben gitti len 2 buçukluk diye düşünürken,
annem çıkarıp 2,5 lira verdi ve; -''sen büyüyüp adam olup işini kurana kadar
sadece ailenden para alabilirsin'' dedi. He şimdi ben bunu niye anlattım. Aile
yapısı ne ise, sizin de ilerdeki profiliniz öyle şekilleniyor. Dürüstlük,
yardımseverlik, merhamet, saygı, hörmet vs. ailenizden aldığınız terbiyeyle
yoğruluyor. Bizim dedelerimiz, annelerimiz babalarımız bize sadece ''dürüst
ol'' dediler. Kimilerinin dedesi de oportünist ol demiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder