1 Eylül 2014 Pazartesi

tarkan anıları 1

sene 93 olmalı tarkan yeni yeni parlamaya başlamış, daha henüz ön dişleri ayrık, kıl oldum abi parçasına biz erkekler tamamiyle kılız, ama bütün genç kızlar o zaman meşhur olmayan ama günün meşhur cümlesiyle ''tarkan'ın dötünün kılıyık'' tavrında ayılıp bayılıyorlar. tarkan'la ilk tanışmam erekli stüdyoda gerçekleşiyor. daha ilk albüm aşamaları, aranjör ozan çolakoğlu, o zamanki menajeri ve aynı zamanda ilk albümdeki çoğu parçanın söz yazarı alpay aydın ve yapımcı mehmet söğütoğlu ile laflıyoruz. bir yandan albümü dinliyorum, bir yandan da parçaları beğenmeyip, ''tutmaz lan bunlar, işiniz zor, söyleyecek ajan nerde?'' filan gibi enfes tespitler yapıyorum. kayıt masasının arkasında kısa boylu, genç bir çocuk dansediyor. ''nasıl figür lan bunlar'' diye içimden geçiriyorum ki daha sonra meşhur tarkan dansı olacak bu hareketleri, her yeni çıkan pop star adaylarının %95 i yapacak. tamam bir nostradamus değilim ama bu kadar da madara olunmaz ki? kayda giriyoruz, 'oldu canım ara beni' adlı eser smokie'den uyarlama, o parçadaki vokaller benim. bu durumda bir müzeyyen senar olamasam da ilk düeti tarkan'la ben yapmış oluyorum. toplamda 5 parçaya yaptığım vokal kaydıyla, m. söğütoğlu ödeme esnasında bütçe çok kısıtlı o yüzden bu kadar verebiliyorum derken yüzlerce kez teşekkür ediyor. nerdeyse parayı almiycem, içimden ''yazık ya tutmayacak, çöpe gidecek paralar'' filan diye düşünüyorum. kafama sıçem, satış üzerinden 50 kuruş alsam, (o albüm en az 1 milyon sattı), torunum bile ihya olurdu...
aradan 1- 2 sene geçmiş olmalı, tarkan konserleri tüm hızıyla devam ediyor. o sıra aacaipsin isimli albüm fena patlamış, albümdeki bütün parçalar herkesin diline pelesenk olmuş. bu albümle birlikte, tarkan yurt dışı turne programı da belli, herkes heyecanla turneyi bekliyor. albümün ilk konseri yeşilköy'de bir mekanda yapılacak, akabinde de hemen almanya'ya gidilecek. o zaman grubunda bas çalan arkadaşın ağır uçak fobisi olduğu için, avrupa turnesine otobüsle yola çıkması gerekiyor. benden, onun yerine çalmamı rica etti. böylelikle 2. albümün ilk lansman konserinde de çalmak üzere konser mekanına gittim. soundcheck esnasında bir de baktım ki almanya yolunda olması gereken basçı arkadaş tur otobüsünü kaçırmış, o yüzden yana yakıla, vizem varsa benim gidip gidemeyeceğimi soruyor. yahu 2 gün sonra yola çıkılacak, 1 günde kim vize alabilmiş? ama durun! tarkan'sa akan sular duruyor işte. torpiller de devreye girince, konsolosluk işlemleri yarım gün sürdü ve ben sabah gittiğim binadan öğlen elimde alman vizesiyle çıktım. basçı arkadaşın bu disiplinsiz hareketi ona pahalıya patladı ve tarkan'ın grubuna bu şekilde dahil oldum. kısmete bak, 2 sene önce kayıt işinde atıp tuttuğum sanatçıyla senede 2oo konserlik bir maratona çıkıyordum.
yanlış hatırlamıyorsam almanya'nın çeşitli şehirlerinde 15 konser verdik. hepsi full ve süper geçti. yurtiçi ve yurtdışı da dahil olmak üzere konser vermediğimiz şehir kalmadı. grup o kadar eğlenceliydi ki, muhteşem yerler gördük, süper konserler verdik ve bir o kadar da güzel, komik ve ilginç anılarımız oldu.
turne hikayeleri bir başka yazıya kaldı ama tutmaz diye düşündüğüm bir işin, stad konserlerinde 30 bin kişiye çalmak da süper bir duyguydu. tarkan'la 3-4 seneye yakın çaldım. daha sonra yollarımız ayrıldı ama çok eğlendiğim ve anlaştığım, muhteşem bir ekiple birlikte çalmanın hazzı hala aklımda. önce kıl oldum abi ama sonra gördüm ki  a acaipmiş...

fotoğrafta görüldüğü üzere bel çantası o dönem çok moda olmalı ki hepimiz bu çirkinlik abidesi çantayı kullanmışız. 94 yılı almanya turnesi soldan sağa; recep özçakır ( klasik gtr), tarkan, nostradamus (bas), aydın şeref (davul), gür akad (gtr) ve ebru aydın (vokal)

üstteki fotoğrafta da tarkan'ın yanında mert topel (klavye) ve ümit sayın (vokal) var.


2 yorum:

  1. Süper olmuş uncle..Sanırım 2001 yılı falandı,Talat stand-up comedy yapıp sahnede anlatıyordu turne anılarını..
    Bu arada Gür hala o çantadan kullanıyor

    YanıtlaSil