harika bir hava hafif esintili, deniz cam gibi, plaj bomboş, kalbim güm güm, scooterı acele değil ama yavaş yavaş parkedip, şıpıdak şıpıdak yürüyerek sahile iniyoruz. gölgede bir çift şezlong beğeniyoruz. ama o da ne? çizgili bir plaj havlusu şezlongta sere serpe yatıyor. bir başka şezlonga yöneliyoruz, orda da durum farklı değil. ferrari sponsorlu havlu, güneşin altında ıstakoz gibi kıpkırmızı olmuş. yere uçmuş beyaz peştemali üstüne seriyorum, homurdanıyor. insan olarak bir biz, bir de garson var. havlular her renk, her cins, her kalite. kimi özdilek, kimi hilfiger yan gelip tatilin tadını çıkarıyorlar. sahipleri sanırım geceden kalma. garsonu çağırıyorum. boş yer soruyorum. ''yok abi'' diyor. sahipleri gelene kadar havlulara bakıyormuş. ''burası piçleşmiş'' diyorum. ''evet abi burası beach'' diyor. ''kaçta gelir bunların sahipleri'' diye söyleniyorum. 12:30 a kadar tutuyormuş. ''saat kaç peki şimdi'' üstelemeye devam... ''daha erken saat 11'' diyor. saate bakıyorum on dakkaya süre doluyor herifçioğlu evde yok. masaya oturuyoruz, bir havlu denize uçar da boğulur, biz de şezlongu kaparız ümidiyle çay ısmarlıyoruz.
.jpg)

Link'ten HEMEN SATIN ALIN...
YanıtlaSilhttp://hediyemucidi.com/erkek_arkadasa/reserved_rezerve_plaj_havuz_havlusu.html