7 Şubat 2015 Cumartesi

konser gazisi

konserlere artık gitmeyeceğim, sinirim hopluyor. çoğu insanın konser seyretmeye değil de - şımarık çocuk kıvamında - dikkat çekmek için abuk subuk bağrışmalar ve hareketler yapmaya geldiğini düşünüyorum. piçlik kısacası. ayağına basıyor farkında değil. dansederken üstüne çıkıyor, farkında değil. üstüme içkisini döküyor farkında değil. sahneye sırtını dönmüş arkadaşıyla car car yüksek perdeden muhabbette. sen seyretmiyorsun anladık da bizim günahımız ne? ön saflardayız, 5-6 tane kız çocuğu bizi yok sayarcasına en fazla 2 kişinin doldurabileceği alana kafa, basen, kol, bacak sırasıyla sığışıp bir güzel yerleşti. hadi no problem konserdir herkes seyretsin dedik. üstündeki montlar, çantalar sahnenin üstüne yığıldı. grubun sahneye çıkması için ufak çaplı 110 engelli yapması lazım. ''ne ayıp, vestiyer mi lan orası, sahne!'' diye dayanamayıp söylendim. kızla gözgöze geldik, utanıp alacak zannediyorum. öyle boş bakıyor ki kafamı çevirip arkama baktım, kendimi bu kadar transparan hissetmemiştim. bu arada konseri fotoğraflayan arkadaş omuz üstümden
 paso çalışmakta. en son kendi çocuğumu 2-3 yaşlarında omuzumda taşıyordum, koca herif tepemde flaş üstüne flaş patlatıyor. düğün fotoğrafçılığından transfer olduğunu düşünüyorum. hafif yollu atışıyoruz. sonradan yer değiştiriyor da biz de konsere dönüyoruz. ön grup çok bahtsız bu arada. gitaristin pedallarında bir sorun var ve ilk parçadan itibaren kan kusturuyor. o kadar çok sesi kesiliyor ki son parçada sinirlenip sahneyi terketmek zorunda kalıyor. ben olsam çoktan pedalları tekmeleyip direkt amfiye girerdim. maksat iş yürüsün. solistleri biraz çakır keyif, biraz punk, biraz theremin, biraz gitarist, biraz da lamasever. (sahnede attığı okkalı bir james hetfield tükürüğünden sonra bu kanıya vardım) bir ara gitariste sarılıp enerji diyip biraz reiki de yaptı ama nafile. sağlık olsun. sahne değişimi, teknik aksaklıklar derken ana grubun sahneye çıkması 01:00 i buluyor. oleg gitarula'nın rus ciddiyetiyle çaldığı enfes %100 made in usa rockabilly riffleri, dr. boris'in, projeksiyondaki çıplak kadın memeleriyle uyum içindeki ritmleri ve zombierella'nın her bastığı notaya hayret edercesine yarım kalan açık ağzıyla biz de salınmaya başlıyoruz. ama herkes bizim gibi olduğu yerde medeni bir şekilde salınmak yerine kucağımıza çıkma gayretinde olduğu için, sürekli ya ayağımızı ya nazik bölgelerimizi korumaya çalışıyoruz. rugby kıyafeti giyip gelcem konserlere bundan sonra. pes edip konserin sonlarına doğru arkalara geçiyoruz. bardan bir su istiyorum. minnacık pet şişe suya 5 lira veriyorum. 30 kuruşluk suya 5 lira almak nasıl bir kar mantığı içeriyor bilemiyorum. aklıma yılbaşında kiev'deki rock barda duble viskiye 5 lira verdiğim geliyor. vay anasını diyorum. rock n roll dolu günler sizlerin olsun. siz siz olun suyu evinizde içip gelin. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder