19 Ağustos 2014 Salı

amatör festival

türkiye'de tribünlere oynamak adettendir. her konuda, kendi  yandaşlarını kaybetmemek adına kendilerini haklı, masum göstermek için yüksek perdeden bağırıp, demagojinin dibine vururlar. genelde arabesk bir davranış biçimi olarak gördüğüm bu yaklaşımdan oldum olası midem bulanmış ve yapanlara karşı da saygı duymamışımdır. geçtiğimiz hafta sonu, adalarımızdan birinde düzenlenen festivale giden seyircilerden bazı kendini bilmezler, gece ada halkını rahatsız etmişler, ateşler yakılmış, yollara sıçılmış, milletin evinin önüne kusulmuş e haliyle ufak tefek esnafla da sürtüşmeler yaşanmış.  bütün bu olayların üstüne emniyet müdürlüğü gerekli güvenliği sağlayamayacağını düşünmüş ve organizasyonu yapanlarla ortak karar çerçevesinde festivalin 2. gününü iptal etmişler. tam da gitmeyi düşündüğüm gün duyduğum iptal haberi beni üzdü ve nedenlerini hem adada yaşayan arkadaşlarımdan hem de organize işlerini gayet iyi bilen, bu konudaki tecrübeleri sabit, fikirlerine ve sağduyusuna güvendiğim bir arkadaşımdan öğrendim. konuyla ilgili sadece ve sadece twitterdan ''eğer festival bitmişse, göt içi kadar adada bağırıp çağırıp milleti de rahatsız etme kardeşim. eğlen sonra da evine dön.'' yazdım. burda ne festivale, ne düzenleyenlere ait en ufak bir serzeniş ve bok atma yok. gel gör ki çok kadim bir grubun, kadim basçısı, herkesin abi dediği, bizim de aklından asla şüphe duymadığımız meslektaşımız benle birlikte iki, üç arkadaşımı hedef gösterip, festivale bok atmakla suçlamış. kendini savunma amaçlı yaptığı yazısında finalde de hepimizi affetmiş. sanırsın festivali karalamak adına, ada halkını naralar atıp biz uyandırdık, milletin kapısına biz kustuk. kırılan bira şişeleri varmış, halbuki festivalde sadece kutu bira satılmışmış. festival bittikten sonra bakkaldan da kutu bira alımını sağlamış herhalde bu arkadaş. velhasıl kelam ortada çok net bir olay var, fakat kadim basçı abi bunu göremeyecek kadar sinirli olduğu için nereye saldıracağını şaşırmış. yazdığı yazının altına da yandaşları hemen ''aslan abim, süper festti, kıskananlar çatlasın'' şeklinde methiyeler düzmüşler.
dünyanın her yerinde festivallerde, bağırış çığırış, kusma, sıçma, kavga olur diyen arkadaşlara da lafım var. tabii ki olur. o yüzden organizasyonu yapanlar konuyla ilgili her türlü güvenliği, temizliği boku püsürü sağlarlar. organizasyon işi profesyonel bir iştir ve beceriksiz insanların elinde faciaya dönüşür. kendi işimi kendim yaparım diyip, amatörlüğü savunursan sonuçlarına da katlanırsın. amatör bir ruhla profesyonelce çalışmaktır doğrusu abicim. finalde de ''her şeyi bana soracaksınız, bana. saksı değilim ben'' diye bağıran erol büyükburç misali, ''kızdım ben kapatıyorum konuyu gidiyorum'' diyemezsin. empati kur önce, yazılanları iyi deşifre et, mümkünse boyundan büyük başka işlere de karışma.
festival canavarı levent.

2 yorum:

  1. Dün kendisinin yazdığının altında dönen muhabbetin özeti:

    Ben: Biz festivale değil, festivalin iptaline yol açan vandallara küfrediyoruz.
    Taner: Ortada vandalizm falan yok, abartmayın

    Sıkıldığım ve yine boş bir cevap alacağımı bildiğimden şu soruyu soramadım:

    E O ZAMAN NİYE İPTAL OLDU FESTİVAL?

    YanıtlaSil
  2. O bascı amca son 20 yıldır büyük saçmalıyor zaten...

    YanıtlaSil