15 Nisan 2015 Çarşamba

teleme sensin peyniri de sana ....


yaz geliyor ya şimdi, tanıdık tanımadık insanlardan en çok duyacağım cümlelerden biri olan ''teleme peyniri gibisin yan biraz'', devrelerimi yakma, sinirlerim hoplatma, küfür dağarcığımı açmama sebep olacak. kimi zenci doğar güneşin altında zift gibi yanar, kimi de benim gibi beyaz doğar 5 dakika güneş altında kalsa kıpkırmızı olur. akabinde devre yakan ikinci cümle gelir. ''o ne lan? ıstakoz gibi olmuşsun.'' gel de küfretme. bir norveçlinin veya herhangi bir süt beyaz kuzey avrupalının böylesi bir densiz cümle kurabileceğini düşünüyor musunuz? ben sanmıyorum. bu bizim yavşak, düşüncesiz halkımıza ait bir yaklaşım. adam yaz kış bodrumda yaşamış, doğuştan kuzgun modeli, gelmiş bana teleme peyniri gibisin diyor. yanamıyorum mına koduumun çocuğu napiyim? pigmentlerim genel greve gitmiş, bir üst modelim albino zaten ve de üstüne üstlük sana ne? çok rahatsız olduysan kumsaldaki rus'un bembeyaz poposuna bak. ona bir şey demiyorsun ama ağzının suları akarken di mi? kapkara yanıp neyin güzelliği yahu ayrıca? amele de yanıyor git onla fotoğraf çektir çok beğeniyorsan... fazla uzatmicem arkadaşım olsun olmasın, şaka olsun torba dolsun misali teleme peyniri diye yanıma yavşak yavşak sırıtarak gelene o peynir tenekesinde boğul diyeceğim. ayrıca o kadar güneşte kalmak bir tercihtir. ben marsık gibi yanana gidip ''katran karası gibi olmuşsun, o ne lan öyle goril gibi'' diyor muyum? güneşin fazlasının kansere davetiye çıkardığı ve cildin erken kırışmasına neden olduğu da bir gerçek. kömür ateşinde yanan döner gibi, bütün gün güneşin altında gıdısını ve ayak altını bile yakmaya çalışan kadınlarla uğraşın bence... bitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder